Ülkemizin geçmişten günümüze en önemli döviz kaynakları;
- İhracat,
- Turizm,
- Doğrudan veya portföy yatırımları olarak yabancı yatırımlardan sağlanan dövizler ile
- Yurt dışında çalışan işçilerin gönderdiği tasarruflar, olmuştur.
1950-1980 yılları arası ekonomide uygulanan İthal İkamesi Politikası, 24 Ocak 1980 Kararları sonrası yerini İhracata Dayalı Kalkınma Modeline bırakmıştır.
Ülkemizde 1980 yılı öncesi döviz işlemlerine ilişkin kural ve yaptırımlar sıkı Kambiyo Rejimine göre belirlenirken 1980’lerde kısıtlamaların zamanla kaldırılmasıyla döviz işlemlerinde liberal Kambiyo Rejimi’ne geçilmiştir.
Kambiyo Mevzuatının temelini oluşturan ve 1930 yılında yürürlüğe giren 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun; geçmişte Bakanlar Kurulu, günümüzde (07.07.2018 tarihinden itibaren) Cumhurbaşkanı tarafından dövize ait işlemlerde ekonomik koşullara göre hareket sağlayabilecek kararlar alınmasına imkan tanıyan bir düzenlemedir.
Günümüzde, Kambiyo Mevzuatı,
- 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun,
- Türk Parası Kıymetini Korumu Hakkında 32 sayılı Karar,
- Hazine ve Maliye Bakanlığı Tebliğleri (2018-32/48), (2019-32/56) vb.,
- Hazine ve Maliye Bakanlığı Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürlüğü Talimatları,
- TCMB Genelgelerinden (16.01.2020 tarihli İhracat Genelgesi), oluşmaktadır.
11 Ağustos 1989 tarihinde yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında (TPKKH) 32 sayılı Kararla sermaye hareketlerine geniş bir serbestlik tanınmış ve o dönem kurulması planlanan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütünün ortak parası olması düşüncesiyle Türk lirası konvertibl para haline getirilmiştir.
İhracatın parasal yükümlülükleri, TPKKH 32 sayılı Karar’ın “İhracat” başlıklı 8’inci maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; “İhracat bedellerinin tasarrufu serbesttir. Bakanlık ihtiyaç duyulması halinde ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir.” Hazine ve Maliye Bakanlığına tanınan bu yetkiye dayanılarak Bakanlık tarafından ilk olarak 4 Eylül 2018 tarihinde bir Tebliğ düzenlemesi yapılmıştır.
2018-32/48 sayılı İhracat Bedelleri Hakkında Tebliğ’in “İhracat bedellerinin yurda getirilmesi” başlıklı 3’üncü maddesinin birinci fıkrası; “Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedeller, ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracata aracılık eden bankaya transfer edilir veya getirilir. Bedellerin yurda getirilme süresi fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçemez. Söz konusu bedellerin en az %80’inin bir bankaya satılması zorunludur.” hükmündedir.
Kısaca bu düzenlemeyle ihracat bedellerinin fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içerisinde yurda getirilmesi ve bu süre içerisinde gelen dövizin %80’inin bir bankaya satılması kararı alınmıştır.
Bu Tebliğ, 31 Aralık 2019 tarihinde yayımlanan 2019-32/56 sayılı Tebliğ’le değiştirilmiş ve ihracat bedellerinin sadece fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içerisinde yurda getirilmesi yeterli bulunmuştur. Tebliğ’de ayrıca ihracatçılar lehine olan hükümlerin uygulanacağı karara bağlanmıştır. Böylece Tebliğ tarihi olan 31.12.2019’dan önce yapılan ihracatlar için de ihracat bedeli dövizlerin %80’inin bankaya satılması zorunluluğu ortadan kaldırılmış olmaktadır.
Konuyla ilgili olarak TCMB tarafından 16 Ocak 2020 tarihli İHRACAT GENELGESİ yayınlamıştır. Genelgeye göre;
- İhracat bedellerinin genel olarak fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içerisinde yurda getirilmesi gerekmektedir. Ancak İRAN, SURİYE ve LÜBNAN’a yapılan ihracatta döviz getirme zorunluluğu bulunmamaktadır.
- Ayrıca ihracat bedellerinin bankacılık sistemiyle doğrudan ülkemize transferinin mümkün olmadığı AFGANİSTAN, IRAK VE LİBYA’ya yapılan ihracatta (Suç Gelirlerinin Aklanması ve Finansmanına yönelik mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla), Genelgenin 8/4 maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde, ihracat bedelinin bankalarca kabulünün yapılacağı belirtilmiştir. Bu ülkelere ihracat yapacakların Genelgenin söz konusu düzenlemesine bakması önerilmektedir.
İhracat bedellerinin yurda getirilmesinde süre genel olarak fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün olarak belirlenmiş olmakla birlikte bazı özelliği olan ihracatta dövizlerin yurda getirilme süreleri farklı olarak saptanmıştır.
Bu işlemler ve ihracat bedellerin yurda getirilme süreleri;
- Müteahhit firmalarca yapılacak ihracatta 365 gün,
- Konsinye yoluyla yapılacak ihracatta kesin satışı müteakip 180 gün,
- Uluslararası fuar, sergi ve haftalarda yapılan satışlarda; fuar, sergi ve haftaların bitimini müteakip 180 gün,
- İhracat işlemlerine ait sözleşmelerde bedellerin tahsili için fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günden fazla vade öngörülmesi durumunda, vade bitiminden itibaren 90 gündür.
Kambiyo Mevzuatı’na göre ihracatçıların ihracat bedellerini belirlenen sürelerde yurda getirmeleri ve bu süreler içerisinde, yeni uygulamaya konulan İhracat Bedeli Kabul Belgesi’nin bankalarca düzenlenmesi gerekmektedir.
İhracat hesaplarının kapatılması, terkin, mücbir sebep ve haklı durum halleri başka bir yazımızın konusu olacaktır.
İhracat bedelleri dövizlerin yurda getirilmesinden ve İhracat Bedeli Kabul Belgesi düzenlenmesinden sonra dövizlerin ihracatçılar tarafından Kambiyo Mevzuatı’nın izin verdiği ölçüde tasarrufu serbest bulunmaktadır.