1567 Sayılı Kanun’a 9 Aylık Süre Tanındı: Anayasa Mahkemesinden Ekonomik Düzene İlişkin Karar

Giriş: Ekonomide 100 Yıla Yakın Bir Dönemin Sonu mu?

Anayasa Mahkemesi (AYM), 17 Haziran 2025 tarihli ve 2025/136 sayılı kararıyla Türkiye’nin döviz, kambiyo ve dış ticaret rejiminin temelini oluşturan 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’un ana omurgasını iptal etti.
Bu karar yalnızca bir kanunun iptali değil, Türkiye’nin ekonomik düzeninde hukuki bir paradigma değişimi anlamına geliyor.

1930’da yürürlüğe giren 1567 sayılı Kanun, 1954’te yapılan değişiklikle yürütmeye geniş yetkiler tanımıştı. Ancak AYM, bu yetkinin Anayasa’nın 7. maddesindeki “yasama yetkisinin devredilmezliği” ilkesine aykırı olduğuna hükmetti.


Anayasa Mahkemesi Ne Dedi?

Mahkemeye göre, yürütmeye verilen yetki çerçevesiz ve belirsizdi.
Cumhurbaşkanına; kambiyo işlemleri, kıymetli madenler, menkul kıymetler ve ithalat-ihracat konularında sınırsız karar alma imkânı tanıyan bu yapı, yasama yetkisinin fiilen yürütmeye devri anlamına geliyordu.

Anayasa gereği, yürütmeye yalnızca uygulamaya ilişkin ve çerçevesi kanunla çizilmiş konularda yetki devri yapılabilir.
Bu gerekçeyle AYM, Kanun’un 1., 2. ve ek 5. maddelerini iptal etti.
Karar oy çokluğu ile alınırken, altı üye karşı oy kullandı.


Kararın Gerekçesi: Yasama Yetkisinin Devredilmezliği

Mahkeme üç temel noktaya dikkat çekti:

  1. Kanun Çerçeve Çizmiyor: Cumhurbaşkanına verilen yetkinin sınırları, kapsamı ve ilkeleri belirsiz.
  2. Belirsizlik ve Keyfilik Riski: Döviz ve kambiyo gibi kritik ekonomik araçlarda hukuk güvenliği ilkesi zedeleniyor.
  3. Yasama-Yürütme Dengesi Bozuldu: Cumhurbaşkanı kararlarıyla ekonomik düzen kurma yetkisi TBMM’yi devre dışı bırakıyor.

Sonuç olarak Mahkeme, yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesinin ihlal edildiğine hükmetti.


Azınlık Görüşü: “Ekonomik Gerçekler Göz Ardı Edilmemeli”

Karşı oy kullanan üyeler, kambiyo rejiminin teknik ve dinamik yapısına dikkat çekti.
Bu üyeler, “Türk parasının kıymetini koruma” amacının zaten bir çerçeve oluşturduğunu; yürütmeye tanınan yetkilerin ekonomik istikrarın gereği olduğunu savundu.


Uygulamada Ne Değişecek?

AYM, iptal kararının hemen uygulanması halinde doğacak “hukuki boşluğu” önlemek amacıyla kararın yayımından itibaren dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine hükmetti.

Bu süre zarfında TBMM’nin yeni bir yasa çıkarması gerekiyor.
Aksi halde, 2026 Temmuz’undan itibaren:

  • Mevcut Cumhurbaşkanı Kararları, Hazine Tebliğleri ve TCMB Genelgeleri dayanaklarını kaybedecek,
  • Kambiyo, döviz, kıymetli maden ve dış ticaret işlemlerinde hukuki belirsizlik doğacaktır.

Bu durum, hem bankacılık ve finans sektörü hem de ihracat ve yatırım alanları açısından ciddi riskler doğurabilir.


Sonuç: TBMM Önündeki Seçenekler

Anayasa Mahkemesinin bu kararı, Türkiye’de ekonomik düzenin anayasallığı bakımından bir dönüm noktasıdır.

TBMM’nin önünde iki seçenek vardır:

  1. Yeni, sade, çerçevesi açık bir “Döviz, Kambiyo ve Sermaye Hareketleri Kanunu” hazırlamak veya
  2. Geçici önlemlerle mevcut düzeni sürdürebilmek.

Bu karar, sadece bir iptal hükmü değil; ekonomik özgürlüklerin, hukuki belirliliğin ve kuvvetler ayrılığının yeniden tesisine yönelik bir çağrıdır. Artık kambiyo rejimi, idarenin takdirine değil, Anayasa’nın teminatına dayanarak yeniden inşa aşamasında…

Bağlantılı yazılar…

Anayasa Mahkemesi Kararı -15.10.2025 tarihli Resmi Gazete

İlginizi çekebilir..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir