
Geçmişte Maliye Bakanlığı, Hazine Genel Müdürlüğü ve Milletlerarası İktisadi İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliğinde Hazine ve Kambiyo Kontrolörü olarak görev yaparken denetlediğim konular arasında Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu’na (DFİF) yapılan kesintileri denetlemek de vardı. DFİF hakkında kısaca bilgi vermek istedim.
Tabii burada da fon kaçakçılığı yapmaya kalkışanlar olmadı değil. Nasıl mı? Fon’u az ödemek için, gönderilen malı az beyan edenler… Farklı mal ihraç ediyormuş gibi gösterenler… Konumuz: DFİF
Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu ve Tarihsel Gelişimi
DFİF, ihracatı teşvik etmek, tarım ve sanayi sektörlerini desteklemek ve ekonomik dalgalanmaların olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla oluşturulmuş bir fondur. DFİF, ilk olarak yaygın bilinenin aksine 1988 yılında değil, 1978 yılında uygulanmaya konulmuş ve ülkemiz için stratejik öneme sahip bir tarım ürünü olarak fındığın ihracatı üzerinde etkili olmuştu.
DFİF’in Kuruluşu ve Amaçları 1970’li yılların sonlarında, fındık, pamuk, tütün, çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incir gibi tarımsal ürünler, Türkiye’nin toplam ihracatında büyük bir paya sahipti. 1970 yılında yaklaşık 600 milyon ABD dolarlık ihracatın %63’ü bu tarım ürünlerinden sağlanıyordu. 1979 yılında ise tek başına fındığın toplam ihracattaki payı %20 seviyelerine ulaşmıştı.
Ancak, Türkiye dünya fındık ticaretinde söz sahibi olmasına rağmen, fiyatlar üzerinde belirleyici bir etkiye sahip değildi. Avrupa’daki alıcılar, Türkiye’deki komisyoncular aracılığıyla üretim maliyetlerini, destekleme fiyatını ve FOB teslim masraflarını baz alarak belirledikleri fiyatlar üzerinden ithalat yapıp, daha sonra spekülatif hareketlerle piyasa satış fiyatlarını yüksek düzeyde belirliyorlardı. Bu durum, fındığın gerçek piyasa değerinden ihraç edilememesine/satılamamasına neden oluyordu.
Fon (DFİF), üreticilerle ihracatçıları korumak amacıyla 1978 yılında Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile uygulamaya konuldu. Burada amaç, ihracat fiyatlarını olması gereken bir seviyede tutarak serbest piyasanın altındaki bir fiyattan ürün ihracatının önlenmesidir. Başka bir anlatımla yurt dışı piyasada oluşan serbest piyasa fiyatlarına yakın fiyattan ihracatımızın gerçekleştirilmesini sağlamaktır. Ürün fiyatının iç piyasada dış piyasaya göre düşük olduğu durumlarda, mümkün olduğunca yurt içinde aradaki fark kadar fona kesinti yapılarak/ilave maliyet oluşturarak ihracatın piyasa fiyatından yapılması sağlanıyordu. Bu uygulamayla ülkemize bir taraftan fazladan döviz girdisi elde etme imkanı ortaya çıkarken diğer taraftan da fona yapılan kesintilerin ülke içi tarım ve sanayi üretimine destek verilmesi yoluyla tarım ve sanayi sektörüne kaynak aktarma/bulma durumu ortaya çıkıyordu.
DFİF’in Uygulama Mekanizması DFİF’in ilk uygulamaları, ihracatçıdan tahsil edilen kesintilerin bir fonda toplanması şeklindedir:
- Fındık üretim bölgelerinde tesis ve fabrikalar kurarak mamul madde ihracatını artırmak,
- Fındık tüketimini teşviki için dünya pazarlarında reklam ve tanıtım faaliyetleri yürütmek,
- İç ve dış piyasalarda fiyat istikrarını sağlamak.
Zamanla fon kesintileri, devlet destekleme alımları için birliklere aktarılmaya başlanmış ve sonrasında devlet bütçesine dahil edilmiştir.
DFİF’in Günümüzdeki Durumu DFİF zamanla genişletilerek tarım dışında sanayi ürünlerini de kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Bu konuda yapılan en son düzenleme; 25 Mart 2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile yumurta ihracatında uygulanmakta olan kilo başına 50 centlik fon, 1,5 dolara çıkarılmasıdır.
DFİF’in temel mantığı, ihracat fiyatlarını belirli bir seviyede tutarak üreticileri ve ihracatçıları korumak olsa da, günümüzde halen ihracatçılar tarafından eleştirilmektedir.
Sonuç DFİF, Türkiye’nin tarımsal ve sanayi ürün ihracatını yönlendirmek amacıyla oluşturulmuş ve zaman içinde farklı ürün gruplarını da kapsayacak şekilde genişletilmiştir.
DFİF’in çıkış serüvenini ve fındık üzerindeki etkilerini derinlemesine öğrenmek isteyenlere, bir Türk Dışticaret Vakfı yayını olan Ahmet T. Tunavelioğlu’nun “Fındıkla Yarım Asır” isimli eserine ulaşmalarını tavsiye ederim.