Bu yazı, PİYASA RAPORU web sitesinde 19 Ocak 2022 tarihinde yayımlanmıştır ve anılan siteden alınmıştır.
ABD doları, avro; uluslararası ödemelerde kabul gören paralar arasındaki ilk sıralardaki yerlerini uzun süredir korumaktadır. Uluslararası geçerliliği olan paralar, diğer ülke paralarına kolaylıkla ve serbestçe çevrilebilmektedir. Bir ülke parası konvertibl ise kişiler veya şirketler yabancı ülkelerden mal veya hizmet alımlarını o ülke parasıyla yapabilir. Burada önemli olan o ülke parasının, kabul edilebilir olmasıdır. Bir paranın konvertibl olması paranın yaygın olarak kullanılmasına tek başına yeterli olmayabilir.
Dünyada geçerli bir konvertibl para için ülke ekonomisinin dünya ticareti içinde hatırı sayılır bir paya sahip olması beklenir. Türk parası, 11 Ağustos 1989 tarihinde yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’la konvertibl bir para olarak ödemeler sistemine dahil olmuştur.
Bugün, ihracat ve ithalatımızın yaklaşık %5’i Türk lirası olarak gerçekleşmektedir. İthalat işlemlerinde TL’nin yurt dışı satıcılar tarafından kabul görebildiği oranda TL’nin Dünya ticaretindeki hacmi artacaktır.
Her ulusal paranın yabancı paralar karşısında bir fiyatı vardır. Zira yabancı para da bir üründür. Her ürünün bir fiyatı olduğu gibi dövizin de bir rayici, bir fiyatı vardır. Bu, “döviz kuru” veya “döviz fiyatı” olarak tanımlanır. Piyasadaki döviz fiyatı, “nominal kur” olarak dikkate alınır.
Döviz kurlarındaki değişiklikler, yerli veya yabancı alıcı ve satıcıların alım gücünü olumlu/olumsuz yönde etkiler. Kurlardaki değişiklikler, kişilerin ve şirketlerin alım gücünü artırır veya azaltır. Ülkemizde ABD dolar kuru 10 TL’den 12,50 TL’ye yükseldiği zaman, Türk lirası için ABD doları bazında nominal değer kaybı söz konusu olur. Fiyatlar, Türk lirası olarak eskisine göre değişmediği takdirde Türk ürünleri artık ABD doları olarak daha düşük değer ifade eder ve yabancıların ülkemizden yapacakları alımların artmasına neden olabilir. Bu durum bizim ABD doları ödeyerek alacağımız ürünler karşılığında daha fazla TL ödememiz ve eskisine göre alım gücümüzün düşmesi, sonucunu doğurabilir.
Tabii ki bunun tam tersi de geçerlidir. ABD dolar kuru 12.50 TL’den 11 TL’ye düştüğü zaman Türk lirası için ABD doları bazında değer kazancı söz konusu olmakta ve bu durum, yabancıların ülkemizden yapacakları alımları azaltabilmekte, bizim dışarıdan alım gücümüzü ise artırabilmektedir.
Döviz kurları; bir birim yabancı para karşılığı ulusal para tutarı veya bir birim ulusal para ile değiştirilebilen yabancı para tutarı olarak tanımlanır.
Bir birim ulusal paranın yabancı para cinsinden değerine “Dolaylı Kotasyon” (Indirect Quotation) kuru; bir birim dövizin ulusal para cinsinden ifadesine ise “Dolaysız Kotasyon” (Direct Quotation) kuru denmektedir.
23.07.2020 tarihi itibarıyla 1 TL = 1/6,83 ABD doları = 0,146 ABD doları şeklindeki gösterim tarzı, “Dolaylı Kotasyon” olmakta; 1 ABD doları = 6,83 TL şeklindeki gösterim “Dolaysız Kotasyon” olarak adlandırılmaktadır.
“Dolaylı Kotasyon” kurunun yükselmesi milli paranın değer kazanmasını; düşmesi de ülke parasının değer yitirmesini gösterir. Ancak ülkeler bu tip gösterimi, kullanım zorluğu nedeniyle genellikle tercih etmemektedir. Bu gösterim şekli daha çok para piyasası merkezlerinde -Londra Para Piyasası gibi- kullanılmaktadır.
Ülkemizde kurların gösteriminde “dolaysız kotasyon” sistemi kullanılmaktadır. Bu uygulamada döviz kurlarının yükselmesi Türk parasının değer kaybetmesini; kurların düşmesi de Türk parasının değer kazanmasını ifade etmektedir.
Evet, zaman içinde ulusal paralar diğer paralara göre değer kazanıp kaybetmektedir. “Bir paranın yabancı bir para karşısındaki değer kazanma ve kaybı yüzde olarak nasıl hesaplanmalıdır?” sorusunun cevabı ne olmalıdır?
Bunun için örnek olarak, Türk lirası ile ABD doları arasında, her bir paranın değer kazanma ve kayıplarının oransal olarak nasıl hesaplandığına bakalım.
TL’nin değer kazanma ve kayıplarının yüzdesel olarak hesaplanması; 1 birim TL’nin iki farklı tarihteki ABD doları karşılığı dikkate alınarak yapılmalıdır. Burada, TL’nin değeri hesaplanmak istendiği için Türk lirası baz birim olarak ele alınmalıdır. Ancak ABD doları baz para birimi olarak dikkate alınarak yapılan bir hesaplama, ABD dolarının TL karşısındaki değer değişimini ifade etmekte, TL’nin ABD doları karşısındaki değer değişimini göstermemektedir. Başka bir ifadeyle bir paraya göre belli bir oranda değer kazanma, diğer paraya göre aynı oranda değer kaybetme anlamına gelmemektedir.
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi bakımından, geçmiş yıllara bir bakalım: 10.06.1979 tarihinde 1 ABD doları=35 TL iken 24 Ocak 1980 tarihinde 1 ABD doları=70 TL olmuştur. Buradan hareketle Türk lirası, [(70 TL-35 TL) /35 TL] *100=%100 oranında değer kaybetmiştir diyemeyiz.
10.06.1979 tarihinde 1 ABD doları=35 TL olduğundan 1 TL=0.02857 ABD doları ve 24 Ocak 1980 tarihinde 1 ABD doları=70 TL olduğundan 1 TL=0.01428 ABD doları etmektedir. Buradan hareketle TL’nin değer kaybı hesaplaması aşağıdaki şekilde yapılmalıdır;
[((1/70) ABD doları – (1/35) ABD doları) / (1/35) ABD doları]*100 =
[(0.01428-0.02857) / 0.02857] *100 = (–%50)
Bunun anlamı, Türk lirası ABD doları karşısında %100 değil %50 değer kaybetmiş demektir. TL’nin değer değişiminin doğru ifade edilme şekli bu olmalıdır.
ABD dolarının, yüzdesel olarak değer kazanım ve kayıplarının hesaplanması ise 1 birim ABD dolarının iki farklı tarihteki TL değerleri üzerinden yapılmalıdır.
Yukarıda hesaplanarak bulunan “100” sayısı Türk lirasının değer kaybı değil, ABD dolarının TL karşısında kazandığı yüzdesel değer olmaktadır.
Sonuç olarak;
Herhangi bir paranın diğer bir para karşısındaki kazanç/kaybı yüzde olarak hesaplanmak isteniyorsa o paranın bir birimine karşılık olarak diğer paranın iki farklı tarihteki değerleri üzerinden hesaplama yapılması gerekir.
Bu nedenle;
-ABD DOLARININ TL KARŞISINDAKİ DEĞER DEĞİŞİMİNİ bulmak için iki farklı tarihteki 1 (bir) birim ABD doları karşılığı TL’yi (1 ABD doları =? KAÇ TL),
-TÜRK LİRASININ ABD DOLARI KARŞISINDAKİ DEĞER DEĞİŞİMİNİ bulmak için ise iki farklı tarihteki 1 (bir) birim TL karşılığı ABD dolarını (1 TL=? KAÇ ABD dolar),
hesaplamak, gerekmektedir.