
Söz konusu yazı, Bigu Magazin Dijital Dergisinin 10. sayısından alınmıştır.
Hukukta “mevzuat”; kanun, yönetmelik, kararname, genelge şeklindeki yasal düzenlemelerin bir bütün olarak içerdiği hükümler, olarak tanımlanır. Dış ticaret işlemlerinde, ülke içi işlemler için belirlenen mevzuat kadar, dış alemle -ülke dışı- ilişkiler de uluslararası kurumların, kuruluşların belirlediği kurallara göre hareket edilmesini sağlayan mevzuat da söz konusu olmaktadır. Ülke içi mevzuat yasal olarak uyulması zorunlu kurallar olduğu ve bu nedenle yaptırımlara tabi olduğu halde uluslararası kurallar ise uyulmaması halinde, sorunlara, anlaşmazlıklara neden olacak ilkelerdir. Tavsiye edici niteliktedir. Bu kurallar yerine getirilmesi zorunlu -emredici- olmayan niteliktedir. Tarafların isteğine bağlı kurallardır. Uyulmaması halinde yaptırımlara tabi olmayıp, uluslararası kurallara uygun işlem yapılması, işlem güvenliğini ve hızını artırıcı, kolaylaştırıcı niteliktedir.
Dış ticaret öğretisinde, Dış Ticarete İlişkin Mevzuatın bilinmesine gerek olmadığı, önemli olanın “uygulama” olduğunu düşünenlerin sayısı oldukça fazladır. Mevzuat, “teorik bilgi” olarak değerlendirilir ve uygulamaya bir an önce geçilmesi ihracat ve ithalatla uğraşanlar tarafından talep edilir.
Bir ticaret işleminde “işlemi yapan açısından” önemli olan husus, en yüksek faydayı en düşük maliyetle ve en kısa sürede yerine getirmektir. Bir prosedür gerektirmeyen işlerde, uygulama serbestisi ortaya çıkmakta ve bu işlerin yürütülmesinde, yol yöntem belirleyenlerin icraatı, en bilinen yaygın uygulama olmaktadır. Zira ortada oluşturulmuş kesin kurallar -mevzuat- yoktur; bu serbesti içinde daha önceki uygulamalardan elde edilen tecrübelerin aktarılması önem kazanmaktadır. Ancak dış ticaretin ülke içi işlemleri, kurallar bütününden oluşmaktadır ve yapılan uygulamaların mevzuata uygunluğu aranmaktadır.
Dış Ticarete İlişkin Mevzuat
Dış ticarete ilişkin mevzuat, bugün ihracat, ithalat, gümrük, kambiyo işlemleri ve benzeri kavramlar altında çok sayıda mevzuatı bir arada değerlendiren bir üst düzenlemedir. Ancak yakın tarihimizde, Dış Ticarete İlişkin Mevzuat; “Kambiyo Mevzuatı” olarak bilinir, tanınırdı. Eski Maliye Bakanlarımızdan Sayın Ziya MÜEZZİNOĞLU, “İKİ TÜRKİYE – Anılar” adlı eserinin “Hazine Yılları, Kambiyo Çalışmaları” bölümünde; “Ülkede sistem, Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu uyarınca Bakanlar Kurulu’nun yürürlüğe koyduğu kararlar ile bu bağlamda dış ticaret rejimi kararlarına; ithalat ve ihracat yönetmeliklerine göre yönetilmekteydi.” ifadesini kullanmıştır.
Mevzuat, karmaşık ve detaylı bir yapıya sahiptir. Tüm toplumu ilgilendiren işlerin kamu düzenini bozmadan yerine getirilmesi, faaliyetlerin mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde sonuçlandırılması gerekir.
Dünyada ve ülkemizde, oldum olası, dış ticaret kural ve uygulamaları; ithalat ve ihracatta yaşanan yenilikler ve değişiklikler nedeniyle yakından izlenmesi gereken dinamik bir yapıya sahip olmaktadır. Değişen ekonomik koşullara uygun yasal düzenlemelerin ortaya konması kaçınılmaz olmakta, ülkelerin siyasi yapısına göre bazen düzenlemeler ayları, yılları bulan gecikmelerle çıkarılabilmektedir. Bu da dış ticaretle uğraşanların aleyhine gelişebilmekte, gerek kişilerin ve gerekse ülkenin döviz girdilerinin elde edilmesinde kayıplara neden olabilmektedir.
Ekonomik şartlardaki değişikliklere toplumun uyumu ne kadar hızlı sağlanırsa, yasal düzenlemeler ne kadar çabuk mevcut koşullara uyumlu hale getirilirse hayatın gerçekleri ile mevzuat arasındaki fark da o oranda azalmış olacaktır. Böylece işlem yapanların yol ve yöntemlerini belirleyip, maliyetlerini önceden hesaplayarak bir işe girişip girişmeyeceklerine karar vermeleri ve sonuç almaları mümkün olabilecektir.
Yasal düzenlemeleri yapan siyasilerden kamuda uygulamayı yapan bürokratlara, piyasada ihracatçılara/ithalatçılara ve iş insanlarına ve dış ticaret alanında eğitim veren akademisyenlerden öğrencisine kadar konuyla ilgilenenlerin başucu kaynağı Dış Ticarete İlişkin Mevzuat olmaktadır.
Mevzuatı Bilmek
Dış ticaret uygulamalarında başarılı olmanın yolu, mevzuatı iyi bilmekten geçmektedir. Belki eş, dost ve iş arkadaşlarımızdan edineceğimiz bilgilerle işlerimizi yürütmeyi düşünebiliriz ancak bize yol gösteren ana rehber daima mevzuat olacaktır.
Burada açıklanması gereken husus; mevzuatı bilmek ifadesinin ne anlama geldiğidir. Dış ticarette “iyi uygulamacı” olmak demek, “mevzuatı iyi bilen” ve “mevzuatı hazmetmiş kişi” demektir. Konumuz dış ticaret olduğundan, değişen mevzuatı yakından takip etmek ve ayrıntıda dış ticaret konusunda bilgi sahibi olmak, “Mevzuatı Bilmek” anlamına gelir. Ancak bunun dış ticarete yeni başlayan kişiler tarafından kısa sürede bilinmesi mümkün değildir. Bilgilerin kalıcı hale gelmesi, kişilerin uygulamada mevzuata uygun çok sayıda işlem yapmasına bağlıdır. Burada en önemli hususlardan biri de aranılan konunun hangi kurumlar tarafından düzenlendiğinin ve hangi düzenlemeler arasında bulunabileceğinin bilinmesidir. Tabii ki “bilmek” derken, yasal düzenlemeleri doğru olarak yorumlayabilmek de kastedilmektedir.
Mevzuat, Uygulamanın Temelidir
Dış ticarete ilişkin mevzuatın dayanağı Anayasa’dır. Sonrasında dış ticarete ilişkin kanunlar ve diğer yasal düzenlemeler gelir. Çoğu alt düzey hukuk düzenlemeleri bürokratların desteği ile hazırlanmakta ve gerekli süreçler tamamlanarak yürürlüğe konulmaktadır. Uygulamada ortaya çıkan değişikliklere açıklık getirecek alt düzey normların düzenlemelerinin yapılması, kamuoyunda her zaman olumlu karşılık bulmaktadır. Bu nedenle, mevzuatı düzenleyen bürokratlara, taleplerin yerine getirilmesinde büyük görevler düşmektedir.
Mevzuatın, dış ticaret işlemlerini uygulayacak olan resmi ve özel kişilerce açık ve net olarak yerine getirilmesine imkân tanıyacak, tartışmalara neden olmayacak, formaliteleri azaltıp, işlemin yapılmasını kolaylaştırıcı, sık sık değişmeyecek şekilde yapılması beklenir. Bu beklentiden uzak düzenlemeler, uygulamada sorunlar yaratmakta, mevzuat harici işlemlerin yapılmasına neden olmaktadır.
Uygulayıcılar genellikle mevzuattan şikâyet eder, kaldırılmasını ister. Mevzuat; yol gösterici, çözüm öneren, işlemleri kolaylaştırıcı nitelikte olmalıdır. Unutmamak gerekir ki kuralsız/mevzuatsız bir ihracat, ithalat, transit ticaret işlemi; dış ticaret uygulamasında kargaşa demektir.
